" İSTANBUL TÜYAP"
Bazılarının kolaylıkla ulaştığı , sizin hayaliniz ve ulaşılması güç şeylerse bu yazdıklarımı...
daha kolay anlayıp hissedeceğinize eminim. Aslında küçük bir Anadolu kasabasından ya da 1980 - 90 dan sesleniyor olsaydım tamamdı ama 2000' ler de bir ülkenin başkentinde yaşıyor ve kitaplarla sanatla ilgileniyorsanız yılda bir defa ( her yıl ertelenerek, ve muadillerine göre çok çok küçük çapta) yapılan fuarlara isyan boyutunda tepki veriyor oluşunuz normalleşebilir.
Bu yıl İstanbul' da bulunmam gerekti ve bu tarihlerde bulunduğum semtde TÜYAP olduğunu ve orada bulunduğum tarihler de 36. Kitap Fuarının başladığını tesadüfen öğrenmek yukarıda ki anlattığım her şeye cevaben yollanmış bir şans olduğunu düşündürdü.
Açılış günü büyük bir hevesle , yağmurlu ve yoğun rüzgarlı, kalabalık bir günde ufak engelleri de aşarak, rüya mı gerçek mi hala emin olamadığım günü yaşadım. Şu aşağıdaki fotoğrafı çekerken hala birinin çıkıp şakaaaa demesini çok bekledim.
İnanılmaz bir kalabalık vardı. Böyle bir kalabalık Türkiye'de bu kadar kitap okuyan var mı sorusunu akla getirdi tabi. Ama umut vaat ettiği için de ilk defa bir kalabalığa kaçma isteğiyle değil de gülümseyerek bakmama sebep oldu.
Tesadüfler ve hayalin gerçek olmasının vermiş olduğu şaşkın ruh hali. Beklediğim kitapların henüz stantlarda olmayışı kitap alışverişini çok aza indirse de stant' ların neredeyse hepsinin 6 saat gibi bir sürede gezip, okuduğum ve okumak istediklerimle ilgili konuşulanları dinleyerek geçti. Ama bir sevdiğim bir serinin 3. kitabını çıkar çıkmaz kaptığımı, modern klasikler arşivi için bir kaç birikim yaptığımı söylemeliyim.
Genel anlamda şaşkın ama güzel bir deneyimdi. Herkesin hayatlarında en azından bir kez Tüyap Kitap Fuarı görmesini tavsiye ederim. Çok faydalı ve güzel bir deneyim olacağını garanti ederim. Okuduğunuz şaşkın macerama ortak olduğunuz için teşekkürler. ;))
Darısı Ankara Kitap Fuarının başına. :)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder